İzmir’de yaşayan yüksek mühendis Ersel Şengel’in başına gelen olay, teknoloji harikası olarak nitelendirilen elektrikli otomobil dünyasında şok etkisi yarattı. Mayıs ayında Ankara yakınlarında meydana gelen olayda, Şengel ve meslektaşı Dr. Hüseyin Akdemir, yeni aldıkları 2024 model Peugeot 3008 elektrikli otomobil ile Nevşehir’e gitmek üzere yola çıktı. Ankara girişinde şiddetli sağanak yağış altında ilerlerken, yol kenarındaki bir trafoya düşen yıldırım, araca da sıçrayarak akıl almaz bir hasara yol açtı.
Yıldırımın Ardından Araç Kilitlendi
Olay anını anlatan Ersel Şengel, yoğun yağış ve gök gürültüsü eşliğinde ilerlerken, aniden aracın yakınına düşen yıldırımla büyük bir sarsıntı yaşadıklarını belirtti. İlk başta lastiklerinin patladığını düşünse de, aracı güvenli bir alana çektiğinde aracın tamamen kilitlendiğini ve bir daha çalışmadığını fark etti. Şengel, yaşadığı şoku şu sözlerle dile getirdi: “Yağmurlu ve gök gürültülü bir havaydı. Yan tarafta bulunan trafoya yıldırım düştü. Ya oradan seken ya da bilemiyorum, bir saniyenin bile altında bir anda bizim aracımıza da isabet etti. Araç birden kendini kilitledi.”
Servis Çaresiz Kaldı, Masraf Arttı
Aracını yol yardımıyla yetkili servise çektiren Şengel, burada ikinci bir şok yaşadı. İddialara göre servis çalışanları, aracın arızasını tespit edemedi. Üstelik, yurt dışından getirilmesi gereken yedek parçaların maliyetinin, aracın kendi fiyatına yaklaştığı ve bu masrafın kullanıcı tarafından karşılanması gerektiği bilgisi verildi. Daha da vahimi, bu yüksek maliyetli parçalar getirilse dahi aracın tamir edileceğine dair kesin bir garanti verilmedi.
Hukuki Mücadele Başladı
Yaşanan bu çıkmaz üzerine Ersel Şengel, avukatı aracılığıyla dünya devi otomotiv markasına karşı suç duyurusunda bulunarak hukuk mücadelesi başlattı. Şengel, yetkili servisin arızayı tespit edemediğini ve deneme yanılma yoluyla çözüm aradığını belirterek, “Bu araç üretici firma garantisinde. Üretici firma garantisinde olan bir üründe hangi parçanın arızalı olduğunu tespit etmek ve yedeklerini bulundurmak zorundalar” dedi. Sadece 2,5-3 ay kullandığı ve hala taksitlerini ödediği aracının kullanılamaz durumda olmasından dolayı büyük mağduriyet yaşadığını vurguladı.
Olay Anının Korku Dolu Anları
Aracı kullanan Dr. Hüseyin Akdemir ise, o an öleceklerini düşündüğünü söyledi. Yıldırımın aracın etrafında döndüğünü gözleriyle gördüğünü anlatan Akdemir, “Arabanın tekerlekleri patladı zannettim. Araba tak tak tak diye ses çıkardı. O an ’öleceğiz’ diye düşündüm” ifadelerini kullandı. Araçtan hemen inemediklerini belirten Akdemir, elektrik mühendislerinin, hemen inmiş olsalardı elektriği tamamlayıp kül olabileceklerini, cam açık olsaydı yıldırımın içeri girebileceğini söylediklerini aktardı. Araçtan indikten sonra lastiklerin sağlam olduğunu ancak aracın çalışmadığını ve bagaj kısmında yanık izleri olduğunu gördüklerini belirtti.
Dr. Akdemir, aracın Faraday kafesinin kendilerini korumadığını düşündüğünü ve markanın bu aracı eğitim amaçlı incelemesi gerektiğini savundu. Uluslararası bir otomotiv sektöründe bu denli sahipsiz kalmanın üzücü olduğunu dile getiren Akdemir, “Bence bu aracı alıp Fransa’ya götürmeleri lazım. Eğitim amaçlı incelenmeli, ’acaba ne oluyor’ diye bakılmalı. Çünkü böyle bir görüntüye daha önce hiç rastlanmadı.” dedi.
