Gazete Medya

  1. Anasayfa
  2. »
  3. »
  4. 2026 Asgari Ücret Pazarlığı: Masaya Gelen İlk Rakam Şok Etti!
Genel

2026 Asgari Ücret Pazarlığı: Masaya Gelen İlk Rakam Şok Etti!

Gazete Medya Gazete Medya -
58 0
2026 Asgari Ücret Pazarlığı: Masaya Gelen İlk Rakam Şok Etti!

Türkiye’de milyonlarca çalışanın ve ailesinin kaderini doğrudan etkileyen asgari ücret maratonu, 2026 yılı için beklenenden çok daha erken başladı. Henüz resmi görüşmeler için aylar olmasına rağmen, sendikalar ve işveren çevrelerinden sızan ilk kulis bilgileri, pazarlıkların bu yıl ne kadar çetin geçeceğinin sinyalini veriyor. Ankara koridorlarında konuşulan ve masaya gelmesi beklenen ilk rakam ise şimdiden büyük bir tartışma yaratmış durumda: 35.000 TL.

Kulisleri Hareketlendiren Rakam: 35.000 TL Mümkün mü?

Ekonomik dalgalanmalar, yüksek enflasyon ve alım gücündeki erime, 2026 asgari ücret beklentilerini rekor seviyelere taşımış durumda. gazetemedya.com.tr olarak edindiğimiz bilgilere göre, işçi sendikalarının önümüzdeki dönemde yaşanması beklenen enflasyonu ve geçmiş yıllardaki refah payı kaybını göz önünde bulundurarak masaya 35.000 TL gibi iddialı bir rakamla oturmayı planladığı konuşuluyor. Bu rakam, mevcut asgari ücret seviyesinin oldukça üzerinde bir artış anlamına geliyor ve şimdiden ekonomi çevrelerinde farklı yorumlara neden oluyor.

Bu talebin arkasında yatan temel argüman, özellikle gıda, kira ve ulaşım gibi temel harcama kalemlerindeki durdurulamayan artışlar. Sendikalar, çalışanların sadece hayatta kalmasını değil, insanca yaşamasını sağlayacak bir ücret seviyesinin anayasal bir hak olduğunu vurguluyor ve yoksulluk sınırını işaret ediyor.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu: Tarafların Pozisyonu Ne?

Her yıl olduğu gibi, 2026 asgari ücreti de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenecek. Tarafların başlangıç pozisyonları, pazarlıkların seyrini belirleyecek en önemli faktör olarak öne çıkıyor.

İşçi Tarafı: “Yoksulluk Sınırı Referans Alınmalı”

İşçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ gibi konfederasyonların temel tezi, asgari ücretin artık açlık sınırını değil, yoksulluk sınırını referans alması gerektiği yönünde. Bekar bir çalışanın yaşama maliyetinin yanı sıra ailesinin geçimini de sağlaması gerektiği ilkesinden hareket eden sendikalar, belirlenecek rakamın sadece enflasyona karşı koruma sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda ekonomik büyümeden de pay vermesi gerektiğini savunuyor. Sendika temsilcileri, yüksek bir asgari ücret artışının iç talebi canlandırarak ekonomiye de olumlu katkı sunacağını iddia ediyor.

İşveren Tarafı (TİSK): “İstihdamı ve Rekabet Gücünü Korumalıyız”

İşveren tarafını temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ise konuya daha temkinli yaklaşıyor. TİSK, işletmelerin üzerindeki maliyet yükünün altını çizerek, aşırı yüksek bir artışın enflasyonu körükleyebileceği, kayıt dışı istihdamı artırabileceği ve özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) için istihdam kaybına yol açabileceği uyarısında bulunuyor. İşverenler, asgari ücret artışının ülkenin rekabet gücünü ve ihracat potansiyelini olumsuz etkilemeyecek, öngörülebilir ve hedeflenen enflasyon oranlarıyla uyumlu bir seviyede olması gerektiğini belirtiyor.

Ekonomistlerin 2026 Asgari Ücret Tahminleri

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz ekonomistler ise ikiye bölünmüş durumda. Bir grup ekonomist, alım gücünü artıracak ve sosyal adaleti sağlayacak güçlü bir zammın, piyasaları hareketlendirerek ekonomik durgunluk riskini azaltacağını öne sürüyor. Diğer bir grup ise, kontrol altına alınmaya çalışılan enflasyonla mücadele sürecinde, maliyetleri artıracak yüksek bir ücret zammının para politikasının etkinliğini azaltacağını ve bir fiyat-ücret sarmalına yol açabileceğini dile getiriyor. Uzmanlar, hükümetin bu noktada dengeleyici bir rol üstlenmesinin kritik olduğunu vurguluyor.

Süreci Neler Etkileyecek? Belirleyici Faktörler

Önümüzdeki aylarda başlayacak resmi pazarlık sürecinde nihai rakamı birçok faktör etkileyecek. Bu faktörlerin başında şunlar geliyor:

  • Yıllık Enflasyon Oranları: Özellikle 2025 yılı sonunda gerçekleşecek TÜİK enflasyon verileri, pazarlıkların temelini oluşturacak.
  • Merkez Bankası’nın Enflasyon Hedefleri: Hükümetin para politikası ve 2026 yılı için belirlenen enflasyon hedefi, artış oranında belirleyici olacak.
  • Ekonomik Büyüme Rakamları: Ülke ekonomisinin büyüme performansı, refah payı artışının gündeme gelip gelmeyeceğini belirleyecek.
  • Geçim Endeksleri: Sendikaların sürekli gündemde tuttuğu açlık ve yoksulluk sınırı araştırmaları, kamuoyu baskısı oluşturmada etkili olacak.

Milyonlarca vatandaşın gözü kulağı, önümüzdeki aylarda başlayacak olan bu zorlu pazarlık sürecinde olacak. Tarafların uzlaşmasıyla ortaya çıkacak rakam, sadece çalışanların değil, aynı zamanda tüm Türkiye ekonomisinin 2026 yılındaki seyrini de önemli ölçüde etkileyecek. Sürece dair tüm sıcak gelişmeleri ve uzman yorumlarını gazetemedya.com.tr ekranlarından takip edebilirsiniz.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir